Dil ve EdebiyatTürk Dili

Türk Dili Üzerindeki Oyunlar

T

ürk Dili Türk Milleti’nin dilidir. Çin’den, Moğolistan’dan başlayarak Almanya’ya kadar 250 milyona yaklaşan, bu büyük milletin acıları son derece fazladır. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, dünyâ Türklüğünü bir bütün hâlinde tutan diline de yabancılar musallat olmuşlardır, içlerinde Türk olmayanlar gerçekten kendi davalarına samimiyetle hizmet etmekte, aradaki kimseler ise, Türk de görünseler veya Türk de olsalar, bir dil münafığı durumuna düşmektedirler.

Uydurmacaya doğru yol alan Türk Dili’nin düşmanları sâdece kelimelerde değil millette de uydurma yoluna sapmışlar ve büyük milletimizi, “Arı Türk”, “Duru Türk”, “Öz Türk”gibi terimlerle parçalamışlardır. Halbuki biz tek bir milletiz. “Arı” sı, “Duru” su, “öz”ü, bizden değildir. Bugün sadece Türk Milleti vardır.

Dilimizin düşmanları Türk dünyasının anlaşmasını sağlayan her kelimesini atarken ve millî olmayan, ne idüğü belirsiz kelimeleri yerleştirmeye çalışırken, son müstakil devletimizi diğer Türk unsurlardan tecrid etme yoluna gitmişlerdir. Böylece müşterek kültürün ortak kelimeleri atılırken aradaki anlaşma bağlan kopmaya yüz tutmaktadır.

Birkaç kelimeyi ele alarak nereye gittiğimizi ve ne hâle düştüğümüzü anlatmaya çalışalım:
“Ulus”:  Aslı “Uluş” olan bu kelime mânâ itibariyle, “köy, şehir” (Bkz. Kutadgu Bilig III, indeks, İstanbul 1979, Divanü Lugat-i Türk Dizini, Türk Dil Kurumu Yayınları Ankara 1972 )mânâlarında karşımıza çıkmaktadır. Bizde bu mâna çoktan unutulmuştur. Kelimenin ikinci bir mânâsına Şeyh Süleyman Efendi’nin lügatinde rastlamaktayız ki “Aşiretin büyüğü kabile , taife, cemaat” mânâları verilmiştir, işte bizde kullanılmaya çalışılan bu mânâdır. Türk Milletini küçük gösteren  işte bu mânâdır. Türk Milleti’nin küçülmesini elbette düşman isteyecektir.

Kent” kelimesine bakalım. “Şehir” varken buna ne lüzum vardı? Aslında yerleşme yeri, köyün büyüğü kasaba: Azerî Türkçesinde “köy” mânâlarma gelen bu kelimeyi, bugün en büyük şehirlerimiz için kullanıyorlar.

Bir de “Cin” kelimesine bakalım. “Cin” kelimesine “-Sel” ekini getiriniz “Cinsel” olur. O hâlde cinsel; cin taifesinin bulunduğu yer mânâsına geliyor. Uydurmacı “-sel” ekini nisbet yeri ne kullanıyor. Ona göre cinsel “Cinsi” demektir. Cinsel; tür, çeşit manalarına gelir ve Arapça asıllıdır.

 

Prof. Dr. Kemâl Yavuz

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 128