vrenosoğulları’nın atası İsa Bey’dir. İsa Bey
aslen Karesi oğulları beyi olup Orhan Bey zamanında Karesi oğulları Beyliği
Osmanlılarca ilhak edilince Amca oğlu Gazi Fazıl Bey ile birlikte Osmanlılar’ın
cengâver akıncı beylerinden oldular. Gazi Süleyman Paşa ve I. Murat ile
birlikte pek çok çarpışmalara katıldılar.
İsa Bey Rumeli fütuhatıda I. Murat devrinde
Radovişte civarında Prangı (Kırcık)’ta şehit düştü. Niş’e kadar akınlar
yaptılar. Amcazadesi Gazi Fazıl Bey de Şehzade Süleyman Paşa ve I. Murat ile
beraber Gelibolu civarı Hârekatlarına katıldı. Bu hârekatların birisinde şehit
olup Gelibolu’ya gömüldü. İsa Bey’in türbe zaviyesi ise Gelibolu’da
bulunmaktadır.
Evrenosoğulları, Gelibolu’dan başlayarak Keşan,
İpsala, Gerecik, Dimetoka, Gümülcine, Şapçı, Yenice, İskeçe, Drama, Serez ve
Vardar Yenicesi’nde daha ilk fetihlerinden itibaren söz sahibi oldu. Birçok
yerin fethinde bulundu ve buralarda akıncı ocakları kurdu ve yetiştirdi.
Çocuklar ve torunlar ile birlikte aile büyük bir coğrafya parçasına
hükmettiler. Karaferye, Vodina, Çitros, Avusdos, Evdel, İştip, Üsküp, Belgrad,
Elbesan, Bosna, Draç, Arnavutluk kuzeyi ve Dalmaçya kıyıları ile Venedik’e
kadar uzanmışlardır.
Aile fertleri, Sırpsındığı, Birinci Kosova,
Niğbolu, Malta Muharebesi, Erdel akınları, Kudüs harekâtı, Belgrad muhasarası,
İstanbul’un fethi, İskodra muhasarası, Adana Ada-Çayırı savaşı gibi büyük
hârekâtların yanında Batı Trakya ve Balkanlar’da kendi harakâtı alanları olması
dolayısıyla sayısız çarpışmalarda bulundular ve devlet adına pek çok başarıya
imza attılar…
Evrenos Bey
Karesi oğullarının emirlerinden olup 1342 tarihinde
Hacı İlbey ve Gazi Fazıl ile birlikte Osmanlıların hizmetine geçmiştir. Rumeli
topraklarının fethi için görevlendirilen Süleyman Paşa’nın emrinde önemli
görevlerde bulunmuştur.
Hacı İlbey ile birlikte Gelibolu yakınlardaki
Konurhisar ve daha sonra Burgaz’a yerleşerek; Keşan, Dimetoka civarına akınlar
yapmıştır. Edirne Şehri Osmanlılar tarafından kuşatılırken kendi emri altında
akıncı kuvvetleri ile Batı Trakya tarafından Sırpların hücum İhtimaline karşı
güvenlik çemberi oluşturmuştu.
1365’te Sırp sındığı zaferinin ardından
Gümülcine’yi alan Evrenos Bey uç merkezini buraya taşımıştır. 1382 – 1385’te Serez’in
alınmasına katılmıştır. Devamlı, Yenice-i Vardar alınmıştır. Arnavut prensi
Karltupiano’nın kendilerinden yardım istemesi üzerine Hayrettin Paşa ve Evrenos
Bey ona yardımda bulunmuşlar. İşkodra prensi Balya’yı yenmişlerdir (1385).
Evrenos Bey bundan sonra hacca gitmiş ve kurulan
divanda tecrübeli akıncı beyi olarak fikri alınmıştır. Sultan I. Beyazıt
Anadolu’ya dönerken Evrenos Bey’i tekrar Serez’deki kârargahına gönderip Vodina
Çitros’un alınmasına memur etti. O da bu yerleri almayı başararak akınlarını
ilerletmiştir.
Evrenos Bey 1390’dan itibaren Arnavutluk’a akınlar
yaptı. Bu akınlar beş altı yıl kadar devam etti. 1396’da Niğbolu savaşına
akıncı beyi olarak katıldı. Birinci Beyazıt’ın Eflak seferine katılmış, Ankara
savaşında da bulunmuştur. Timur’un Anadolu işgalinde Rumeli’ye sahip olan Emir
Süleyman Çelebi ile birlikte uç kumandanları muhafaza etmiştir.
Süleyman Çelebi’nin 1414’te ölmesi üzerine
Rumeli’ye hakim olan Musa Çelebiye taraf olmayarak Musa Çelebi’nin Rumeli
topraklarında Çelebi Mehmet ile arasındaki mücadelede Çelebi Mehmet’i
desteklemiş ve yardımcı olmuştur.
Evrenos Bey birkaç sene sonra rahatsızlanmış
H.820/M.1417 tarihinde Yenice Vardar’da ölerek buraya defnedilmiştir.
Evrenosoğulları İslamiyet’e çok bağlı idiler.
Rumeli’de İslamiyet’in yayılmasına çok hizmet ettiler. Ubeydullah-i Ahrar
hazretlerinin halifelerinden ve Anadolu’nun büyük evliyalarından biri olan
Abdullah-ı İlâhî hazretleri Evrenos Bey Ahmet Beyin isteği üzerine Varda
Yenicesi’ne gitti.
Abdullah-ı İlâhî hazretleri, Varder Yenicesi’nde
uzun yıllar insanlara Allahü teâlânın dînini anlattı. İnsanlara rehberlik, zevk
erbabına pîrlik, şevk, istek sâhiplerine şeyhlik yaptı. Sırların kaynağı,
doğruların dayanağı, ilâhî sırların açıklayıcısı oldu. 1491 yılında burada
vefat edip, şehir içinde yüksek bir yerde, Evranosoğlu Ahmed Bey’in yaptırdığı
mescid, medrese, tekke, dârül-hadîs ve türbeden müteşekkil külliyenin türbesine
defnedildi.
Ahmed Bey, Murâd Baba, Şeyh Feyzullah Efendi, Yazıcızade
Mehmed Efendi oğlu Mehmed Çelebi (Yazıcı Çelebi Efendi) de daha sonra burada
defnedildiler. Bunlar büyük ihtimalle Abdullah-ı İlâhî’nin Vardar
Yenicesi’ndeki belli başlı talebeleri idiler. Türbe, Osmanlıların son
zamanlarına kadar ayakta kalmış, ziyâret edilmiş, fakat daha sonra ortadan
kaldırılmıştır.
A.Mehmet Delibalta