arbaros eşsiz kahramanlıkları sayesinde Akdeniz’e hâkim olur. Tunus’u, Cezâyir’i ele geçirir. Tlemsen kalesini zapteder. Ancak Cezâyirliler’in memnuniyetsizlik göstermesi üzerine, onlara bir ders olsun diye ülkeyi terk eder. Çok geçmeden Cezâyirliler geri göndermesi için yalvarmaya başlarlar. Barbaros önce gitmek istemez; sonra gönlü olur…
Barbaros Hayrettin Paşa hatıralarında bu hususu şöyle anlatıyor:
“… Bütün bu işlerden sonra yürüyüş emri verdim. Bir saat sonra büyük Cezâyir şehrine girdik. Bütün ileri gelenler, sûrların dışında istikbalimize gelmişlerdi. Azîm alkış oldu. Büyük tezahürat arasında sokaklardan geçip eski yerlerinize gelip konduk. Sinan Reis’e gemileri ve ailemi alıp Cezayir’e gelmesini emrettim.
Sinan Reis, 35 pare gemiyle Cicelli’den çıtık. Cezâyir’e girince cümle toplarını ateşleyip şehri selâmladılar. Ben de Cezâyir kalesindeki topları ateşlettim.
Bütün Cezâyir ülkesinde nizam ve intizamı temin etmek için çalışmaya koyuldum. Tlemsen beyi Abdullah, ben Cezâyir’den çekilip gidince kendi adına sikke kestirmeye (para bastırma) başlamış, Padişahımızın adını sikkelerden kaldırmıştı. Kendisine nâme yazdım. Dedim ki:
-“Tez sikkeleri Halîfe-i Rûy-i Zemîn adına kestirip vergi borcun olan 30.000 dukayı Cezâyir’e yollayasın. Hazret-i Peygamber’in halifesi olan Hakanımız Sultan Süleyman Han’ın adını sikkelerden kaldırmakla büyük günaha girdin. Derhal tecdîdi iman eyleyesin. Yoksa seni İbnü’l-Kaadî’den beter ederim.”
Emir Abdullah, nâmemi alınca yırtıp atmış. Bunun üzerine ben de Abdullah’ın oğlu Emîr Muhammed’i desteklemeye karar verdim. Emîr Muhammed, babasına âsi olmuş, 2.000 atlıyla dağa çıkmıştı.
Babasını kovup Tlemsen tahtına oturmak isterdi. Bir ordu düzüp Tlemsen üzerine gittim. Yolda Emîr Muhammed geldi, elimi öpüp orduma katıldı. Meğer Abdullah da Tlemsen’den çıkmış, üzerimize gelirmiş. Mâzûna mevkiinde karşılaştık.
Abdullah’ın ordusunu kolayca dağıttım. Âsi Tlemsen emîri esir düştü. Huzuruma getirdiler. Hemen başını vurdurdum. Oğlu Muhammed’i hıl’atleyip Tlemsen beyi yaptım. 400 levendi yanına katıp Tlemsen’e gönderdim.
Emîr Muhammed, babasının birikmiş vergi borcu olan 90.000 dukayı 400 levendime teslim edip Cezâyir’e gönderdi. Tlemsenliler, yeni emîrlerinden gayetle memnundular.”
Hayat Tarih Mecmuası