MakalelerTürkistan

Türkistan Türklerinin İslamiyetle Şereflenmesi

İ

slamiyet’in Arap sınırları dışına yayılmaya başladığı yıllarda Türkistan’da yaşayan Türkler, Gök-Tanrı’ya inanıyorlar ve Şamanizm geleneklerini uyguluyorlardı. Türkistan’a gidip-gelen Müslüman Arap tüccarlar, Türklerin inanç hayatı ile ilgili bilgileri, devletlerinin yöneticilerine aktarmışlardı. Tüccarların örnek davranışları sebebiyle Türklerden tek-tük de olsa İslâmiyet’i kabul etmesi üzerine Müslüman Arap yöneticilerinin Türkistan’a olan ilgileri arttı.

640 yılına gelindiğinde, İslâm Devleti’nin Halifesi Hazret-i Ömer (Radyallahu Anh) döneminde İslâm Orduları, fetih ve İslâm’ı yaymak maksadıyla İran’ın kuzey kesimlerini fethetmiş, doğuda Ceyhun Irmağı’na kadar uzanmıştı. İslâm ordularının Türkistan’a ilk hücumu 673 yılında oldu. Hücumlar, bir sonuca ulaşmaksızın, Kuteybe bin Müslim’in 705 yılında Horasan’a vâli olarak tâyin edilmesine kadar devam etti.

Kuteybe, 706 yılında Türklerin önemli merkezi Baykent’i, ertesi yıl Buhara’yı, 6 ay sonra da Semerkand’ı zaptetti. İslâm orduları artık bölgeye yerleşmişlerdi.  Müslüman Arapların Türkistan’daki 42. ve son vâlisi Nasr bin Seyyar döneminde Emevi Devleti yılmasından sonra, 750 yılında Abbasi Devleti kuruldu. Abbasi Devleti zamanında Türkler, İslâmiyet’e daha fazla yakınlaştılar. Bu yakınlaşma; Türklerin, Satuk Buğra Han’ın Karahanlı Devleti’nin tahtına oturmasına kadar, küçük gruplar hâlinde İslâmiyet’i kabul etmeleri şeklinde devam etti.

Abdülkerim Satuk Buğra Han, amcası ve üvey babası Oğulcak Kadir Han’ın himâyesinde büyüdü. 12 yaşında iken; Müslüman olan İran-Fars kökenli Sâmanoğlulları Devleti şehzâdelerinden Nâsır bin Ahmed ile tanıştı. O’ndan ve O’nun yanına gelen Müslüman tüccarlardan İslâmiyet hakkında bilgi aldı. Kısa bir süre sonra da İslâmiyet ile şereflendi. 25 yaşına geldiğinde Müslüman olduğunu ilân etti.

Müslüman tüccarlar Nâsır bin Ahmed ile çevresindekilerden de destek gördü. Ülkesinde idaresine hâkim olup birliği sağlayınca, halkını Müslüman olmaya dâvet etti.

Karahanlı Devleti’nin halkı bu dâvet üzerine büyük gruplar hâlinde Müslüman oldu. Yıl: Bazı kaynaklara göre 922, bazılarına göre de 924’tür. İlk günlerde 10.000, sonraki bir yıl içerisinde 200.000 nüfuslu Karahanlı Türk halkı İslâmiyet’i seçmişti.

Abdülkerim Satuk Buğra Han, tahtta oturduğu 31 yıllık süre içerisinde yeni topraklar fethetti. Karahanlı Devleti’ni bölgenin en güçlü devleti hâline getirdi.

Oğuzlar Müslüman Oluyor

1001 yılına gelindiğinde Oğuz Yabgusu Müslüman oldu. Bu defa İslâmiyet Oğuzlar arasında hızla yayılmaya başladı. Müslüman olan Oğuzlara “Türk-Müslüman” kelimelerinin kısaltılmışı olarakTürkmen” denildi.

Oğuzların ve genel olarak da Türklerin İslâmiyet’i kabullerinde Müslümanlar ile Türkler arasındaki iyi ilişkiler, başlıca âmil olmuştur. O tarih itibâriyle henüz Müslüman olmayan Oğuzlarla, Türkler arasındaki ilişkiler de dostâne idi. Bu dostluk sâyesinde zaman içerisinde Türkistan’daki Türklerin büyük çoğunluğu İslâmiyet’i kabul ettiler.

Oğuzlar arasında en güçlü idari teşkilâtı kuran Selçuklular, 23 Mayıs 1040 târihinde Gaznelilerle yaptıkları Dandanakan meydan Savaşı’nı kazandıktan sonra İslâmiyet Türkistan’ın tamamına yayıldı.

Selçuklu hükümdârı Tuğrul Bey, Abbasi Halifesi el-Kâim Biemrillâh’ın kızı ile evlendi. Böylece Tuğrul Bey, İslâm dünyasının en büyük hükümdârı olmuştu. Artık İslâm’ın bayrağı, yüceltilmek için Türklerin güvenilir ve güçlü ellerinde idi. O bayrak, 1299’dan sonra da yine Türklerden oluşan Osmanlı Devleti’ne devredilecekti.

Selçuklular zâten Anadolu’ya Müslüman olarak geldiler. Anadolu’yu Türkleştirip Müslümanlaştırdılar. Altınorda Devleti’nin halkı, Türkistan’da iken Müslüman değildi. Kafkaslara geldikten sonra Müslüman oldular.

Altınorda Devleti De Müslüman Oldu

Batu Han bu topraklar üzerinde Altınorda Devleti’ni kurdu. Devletin sınırlarını Macaristan’a kadar genişletti. Doğu sınırları da Hazar Denizi’nin kıyılarına dayanıyordu. Batu Han’ın 1255 yılındaki ölümünden sonra Altınorda Devleti oturan ve bâzı kaynaklarda Bereke Han olarak da anılan Berke Han, halkının çoğunluğu Türk olan Altınorda Devleti’nde İslâmiyet’i kabul eden ilk hükümdar oldu.

Berke Han, Müslüman olduğunu açıklayınca, Altınorda Devleti halkı, Karahanlılar ve Oğuz Türklerinden sonra, çok büyük gruplar halinde İslâmiyet’le şereflenen insanlar oldular. Müslüman olduktan sonra Altınorda halkı, Moğol kültüründen uzaklaşıp temelinde İslâm bulunan Türk kültürünü benimsedi.

Berke Han, Mısır Sultanı Baybars’la anlaşarak 1262 yılında Bağdat’ta Müslümanlara zulmeden Moğol hükümdârı Hülâgü Han’ı yenerek İslâmiyet’e ilk büyük hizmetini gerçekleştirdi.

Berke han soyundan gelen Altınorda Hânedânı’nın devâmı olan Kırım’daki Giray Hanlar Hânedânı da Osmanlı ordularının seferlerine katılarak İslâmiyet’in Moskova ve Avrupa’nın içlerine kadar yayılmasına hizmet ettiler, İslâm’ın ve Türk’ün bayrağını yücelttiler.

Abbasi Devletinin üst kademelerinde ve ordu komutanları arasında çok sayıda Türk vardı. Abbasi Devleti 750 yılından Irak’ta 1258 yılına kadar, 508 yıl hükümran oldu.

İslâmiyet’in bayraktarlığı 1261 yılında, Mısır’daki Memlüklüler Devletine geçti. Bunlara Kölemenler de denilmektedir. Memlüklüler Devletinin yöneticileri Türk’tü. Onlar da 1517 yılına kadar 156 yıl İslâmiyet’e hizmet ettiler.

Türkler 1071’de Sultan Alpaslan ile İslâmiyet’i Anadolu’ya getirdiler. İslâm âlemini tehdit eden Moğolları durdurdular. 1348 yılında Avrupa’nın doğu kesimi Müslüman toprağı oldu. 1453’te İstanbul fethedildi. Peygamber Efendimizin takdir ettiği asker ve komutan olma şerefini Türkler kazandı. Sonraki yıllarda İslâm bayrağı Viyana kapılarına kadar uzandı.

Oğuz Çetinoğlu-Ahmet Yüter

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 242