T
ürk dünyası münevverlerinden Tataristanlı Prof. Dr. Ahmet Temir, annesi Zeynep hanım hakkında şunları yazıyor: “Annen Zeynep hanım son derece fedakâr, dindar ve milliyetçi asîl ruhlu bir kadındı. En büyük korkusu çocuklarının kendilerine uygun olmayan muhite düşerek sefih bir hayata karıştırılmaları idi. Basılmış olan yazılarında da başlıca bu konuları işlerdi. 1925 yılında Ufa’da neşredilen ‘İslam Mecellesi’ dergisinde Müslüman hanımlara özetle şöyle hitap ediyordu.”
Hürmetli Hanımlar!
Peygamberimiz (sallalahü aleyhi ve sellem) bir hadisinde şöyle buyuruyor: “Allahü Tebarek ve Teâlâ Hazretlerine günah olan işte hiç kimseye itaat etmek gerekmez”. Ey kendisini Müslümanım diye gören hanımlar! Peygamberimizin bu ibretli sözüne gözünüzü açarak uymaya çalışınız. İnsanlara çeşitli eğlence yolları açıldı, gönüller zevk ü safaya daldı. Bizim için bunun en zararlı olanı hanımlar ile beraber tertip edilen toplantılar.
O toplantılarda dinimizce yasak olan içki içiliyor. Bunu içenin akılı ve edebi kalmıyor. Akıl ve namus olmadı mı elbette o toplantı bütün ahlâksızlıkların yuvası oluyor. Gelecekte milletimizin büyük kahramanları olacağını ümit ettiğimiz saf kalpli, göz nurlarımız sizin bu toplantılarda hazır bulunuyor. Burada olan bütün kötülükler (içki, sigara, insanlarla alay etme, dedikodu gibi) iyi diye gönüllerinde yerleşiyor.
Ey hanımlar!
Siz ailenizin reisisiniz siz hangi yolda olursanız, aileniz de o yolda gider. Bu bozuk toplantıları tertip etmemek sizin vazifeniz. Eşiniz isterse de yukarıda yazdığımız hadisi şerife uymaya çalışınız. Böyle günah olan işlerde eşinize boyun ekmek mecburiyetinde değilsiniz. Mümkün olduğu kadar böyle “terbiyesiz, edepsiz toplantılardan” kaçmaya çalışmalısınız.
Bizim hanımlara ve kızlarımıza edebi ve ilmi toplantılar lâzım. Onun için hanımlar böyle toplantılar yaparak kendimiz ve gençlerimiz için faydalar sağlanabilir. Hürmetli Peygamberimizin “bir insan gizlice günah işlerse zararı kendisine, fakat cemiyet içinde işlerse zararı bütün millete olur” diyen hadisini hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Allah’ın bizlere haram ettiği içkileri, yükselmek, meşhur olmak için veya eşlerinize boyun eğmek olsun diye kullanırsanız öz çocuklarınızın, bütün milletinizin yüzüne kara leke sürmüş olursunuz.
Bunun ilericilik değil, geriye gitmek olduğunu biliniz. Başka milletler bunun zararını anlayarak yok etme çarelerini ararken, bizim Müslüman olarak isim yapmış beylerimiz ve hanımlarımızın bunu ilericilik saymaları çok üzücüdür. Her sınıf insanın, zengin, âlim, cahilin böyle toplantılarını ve bu şekilde yükselme hırslarını görüp, gelecek genç nesil çocuklarımızın karanlık günlerini gözümün önüne getirerek hanımlarımızın az da olsa insafa gelebilecekleri düşüncesiyle bu makaleyi yazıyorum.
Ey Hanımlar!
İçki ve sigaranın ilmen de zararları ispat edilen böyle zamanda, bunu aydın olma saymanız çok ayıptır. Eşlerinizi bu kötülükten kurtararak, ailevi terbiyenizi düzeltmeye çalışmanızı rica ediyorum.
Zeynep Abdülfettah Kızı
Editörüm Notu: Geçen asrın başlarına kadar bütün Türk âleminde İslam harfleri kullanılırdı. Bu sebeple İstanbul’da çıkan bir kitap, dergi veya gazete, Kırım, Kafkasya ve Türkistan’da okunurdu. Oralarda çıkanlar da Osmanlı coğrafyasında okunurdu. Yukardaki makale Başkurdistan’ın başşehri Ufa’da İslam harfleriyle ‘İslam Mecellesi’ isimli dergide Türkçe neşredilmiştir.
Kaynak: Prof.Dr. Ahmet Temir- Vatanım Türkiye