* Prof. Dr. Mehmet Saray
Ruslar, Türkistan’da dil konusunda tahribata önce alfabe değişikliği ile başladılar. Türkler, Arap alfabesini kullanırken, Ruslar 1928’de Latin harfleriyle karışık bir Kiril alfabesi sistemini uygulamaya koydular. Bu alfabe değişikliği, Türk lehçelerini birbirinden ayırmak ve yeni nesillerin zengin kültürel mirasından kopmalarını sağlamak amacını taşıyordu.
Türkiye’de Latin alfabesinin kabulü, Rusya’yı tedirgin etti çünkü bu durum Türkiye’nin Türkistan ve Kafkaslar’daki nüfuzunu artırabilirdi. Bu nedenle Ruslar, 1940’larda her Türk lehçesi için farklı Kiril alfabeleri uygulamaya başladı. Latin alfabesiyle yazılmış kitaplar toplatılıp imha edildi, yani Latin alfabesi, Kiril’e geçiş için bir araç olarak kullanılmıştı.
Sovyetler, Türkler arasındaki birlik hissini yok etmek için, Türk boylarının ayrı milletler ve şivelerinin de ayrı diller olduğunu iddia eden bir komisyon kurdu. Türkistanlı aydınların ortak bir ilim dili oluşturma çabaları ise “gerici” ve “Pantürkist” olarak damgalanarak cezalandırıldı.
Bu süreç, Rusların Türkistan’daki kültürel ve dilsel birliği hedef alan sistematik bir asimilasyon politikası izlediğini göstermektedir.
* * *
İktibas: Bu metin, kıymetli Türkistan Birliği okuyucuları için şâyân-ı tavsiye telakki edildiğinden Türk Alemiyiz websayfasından iktibas edilerek nazar-ı dikkatinize takdim edilmiştir. Muhtevası ve paylaştığı fikirler tamamen yazarına aittir.