Kafkasya - KırımMakaleler

Kafkasya’nın Manevi Fatihi Ferah Ali Paşa ve Çerkezlerin Müslüman Olması

K

afkasya ile Osmanlı Hilafet
merkezi arasında bağı kuvvetlendiren ve Çerkezlerin İslamiyet ile
şereflenmesine vesile olan Ferah Ali Paşa aslen Gürcü olup, takva ehli bir
Osmanlı paşası idi.

Osmanlı Devleti 18 yy sonlarına
kadar Kuzey Kafkasya ile doğrudan bir münasebet kurmamış, bu bölge Kırım
mültehakından sayıldığı için münasebetler de Kırım Hanlığı üzerinden
yürütülmüştür.

Kırımın Rus işgaliyle ortaya
çıkan gelişmeler sonucunca Osmanlı Devleti bu bölgede yeni bir politika takip
etmeye başlamıştır.  1780 tarihinde Ferah
Ali Paşa’nın Soğucak muhafızlığına tayin edilmesiyle birlikte Osmanlı
Devleti’nin bölge halklarıyla olan manevi ve hukuki bağı daha da
kuvvetlendirilerek iyi bir dereceye ulaşmıştır.

Ferah Ali Paşa, Koca Abdi Paşa’ya
divan katipliği yapmış, daha sonra Mirimiranlık (paşalık) rütbesi ile Bursa
mutasarrıfı olmuştur. 1780 tarihinde Soğuçak muhafızı tayin edilmiştir. Bu
görevine giderken önce Sinop uğramış, Soğucak’ın inşaası ve imarı için gerekli
malzemeleri toparladıktan sonra Soğucak Kalesi’ne varmıştır.

Ferah Ali Paşa özellikle bölgede
yaşayan Çerkezler arasında İslam dinini yaymaya çalışmıştır. Şapsıh kabilesi
beylerinden Hasan Bey’in kızıyla evlenmiştir. Paşa’nın askerlerinden bir çoğu da
Kafkasya’daki Çerkez kabilelerin kızlarıyla evlenmiştir.

Bu surette Çerkezler İslam dini
hakkında bilgi edinmeye başlamışlardır. Özellikle minareden okunan ezanlar
onların bir hayli merakını çekmiştir. Ferah Ali Paşa askerlerine evlendikleri eşlerine
İslam dinini öğretmelerini emretmiştir. Paşa bölgede sünnet geleneğini
yaygınlaştırmış bu maksatla İstanbul’dan sünnetçiler ve dini öğretmek için de hocalar
getirtmiştir.

Kabilelere gidecek hocalara önce Çerkez
adetleri anlatılmış ve ondan sonra tebliğe gönderilmiştir. Ferah Ali Paşa’nın
başarılı uygulamaları sonucunda kısa zamanda Çerkezler toplu halde Müslümanlığı
kabul etmeye başlamışlardır. Paşa’nın çalışmaları sonucunda Çerkez kabileleri
arasında İslami isimler yayılmaya başlanmış, daha önce verilen batıl isimlerin
yerlerini Müslüman isimleri ile değiştirmişlerdir. Ayrıca bölgede mescitler
yapılmıştır.

Ferah Ali Paşa, bir taraftan
Çerkezler arasında İslamiyet’in yayılmasını sağlarken diğer yandan Soğucak’ta
imar faaliyetlerine girişip, buranın müstahkem bir kale olmasını sağlamıştır.
Buradaki başarılı çalışmalarından dolayı kendisine Ankara Sancağı ile Rumeli
Beylerbeyliği payeleri de verilmiştir.

Bölge halkını buğday ekmeye ikna
ederek Sinop kanalıyla tohumluk buğday temin etmiştir. İstanbul’dan altı adet
sürat topu, birkaç kıta balyemez, havas, humbara ve bir süratçi topçu kalfası
getirttirmiştir. Gelincik limanı kurulmuş ve buraya tabyalar inşa edilmiş,
cephanelik oluşturulmuş ve bir cami yaptırılmıştır.

1782 senesinde Soğucakta büyük ve
sağlam bir kule, cephane ve paşa konağı yaptırmıştır. Paşa, bölgede iskân
faaliyetlerine de önem vermiş, Soğucak’a Kırım’dan gelen muhacirleri
yerleştirmiştir. Karadeniz’de yaşanan eşkıyalık hareketlerinin önüne geçilmiş, eşkıyaların
Sohum ve Batum taraflarındaki yağmaları önlemiştir.

Anapa Şehrinin İnşaası

1782 yılında Kafkasya’da önemli
bir mevkiye sahip olan bir yer olan Anapa Kalesinin inşaatına başlanmış, kale
inşaatı tamamlandıktan sonra merasim yapılarak toplar tabyalardaki yerlerine
konulmuştur. 1768 senesinde Ruslar’a tabi olmayan yaklaşık 40 bin kişilik Nogay
Tatarı’da Anapa civarına yerleştirilmiştir.

Şehrin içinde su kuyuları açılmış
ayrıca Anapa yakınlarındaki Buhur nehrinde bir baraj yaptırılmıştır. Anapa ve
Soğucak arasında güzel kerestelik ağaç yetiştirilmesine başlanmıştır. Bu
tarihlerden sonra, Anapa’nın ticareti artmış, İstanbul ve başka yerlerden
tüccarların uğrak yeri olmuştur.

Anapa’da yel değirmenleri
yapılmıştır. Ayrıca bölgede Rusya korkusundan yapılamayan balık avları tekrar
başlamıştır.

Ferah Ali Paşa Kafkas kabileleri
arasında birliğin teminine çalışmış, Kırım’ın Ruslar tarafından işgali sonrası
Rusya’nın kuzey Kafkasya saldırma teşebbüslerine karşı koymak için kabilelerden
söz almıştır. Ferrah Ali Paşa Devlet-i Aliyye’nin kuvvetinin sarsılmamasına
önem vermiştir. Kafkasa’da Osmanlı hâkimiyetinin devam edebilmesinin buraya
tayin edilecek valilerin çalışmalarına bağlı olduğu belirtmiştir.

Paşa Fazilet ve kemal ehli olup,
maiyetinde bulunanlar onun kerametine inanırlarmış. Anapa gibi bir yerde muazzam
bir şehir kurması, bölgede İslam Dininin yayılmasında büyük rol oynaması ve bu
uğurda bütün varlığını feda etmesi onun en büyük başarısıdır. İstanbul’da
bulunan çok sevdiği kızının vefat etmesi paşayı daha sonraları tamamen dini
işlere yöneltmiştir ve münzevi bir hayat yaşamaya başlamıştır. Aynı zamanda tasavvuf
ehli bir şahsiyet olan Paşa, İstanbul’da iken Takyeciler Şeyhi Şeyh Mehmet
Efendi’ye intisap etmiştir.

Elhamdülillahi Rabbilalemin
ayetindeki (Rab) lafzının ebcet hesabıyla 500 sayısına uyduğundan 1200 (1784)
yılında öleceği manasını çıkartmış, 1784 senesinde ustaları çağırarak kendisi
de bir işçi gibi çalışmış ve yaptırdığı caminin yanına bir türbe inşa
ettirmiştir. Kâtibi Haşim Efendi’ye öleceği haberinin İstanbul’a bildirilmesi
ve kaleye liyakatli insanların gönderilmesini iletmiştir. Türbesinin inşası
bittikten sonra eşi ile birlikte burada geceleri ibadetle meşgul olmuştur.

Gündüzleri devlet işlerini takip
etmiş, Osmanlı’nın şanını göstermek için her gün kalede mehter çaldırtmıştır.
Kırk günü aşkın ibadetle geçirdiği türbesinde dua ederek vefat etmiştir. Yerine
yeni vali gelinciye kadar kapıcıbaşısı Hüseyin Ağa’yı vekil bırakmıştır.
Vasiyetini söyledikten sonra bir seccadeye oturarak Allah ismini söylemeye
başlamış ve hüve hatimesini söylerken vefat etmiştir.

Türbesine;

İki alemde tasarruf ehlidir ruh-u veli
Ruh-u Şemşir-i Hüdadır ten glaf olmuş ona
Deme kim bir mürdedir bundan nice derman ola
Dahi ala kar eder bir tığ kim uryan ola…
Yazısının yazılmasını
istemiştir.

Paşa geriye dünyalık bir mal
bırakmamıştır. Onun en büyük mal varlığı nice hazinelere bedel olacak bölgede
bir düzen bırakmasıdır. Paşa’nın Şapsıh kabilesi reisi Hasan Bey’in kızı ile
olan evliliğinden bir kızı olmuştur.

 

Murat Kasap

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 242