Haberler

Türkistan’ın Manevi Merkezi

resim

Türk dünyasının manevi mimarlarından Hoca Ahmed Yesevi, Kazakistan Cumhuriyetinin güneyindeki Çimkent şehri yakınlarında (1093-1156) yılları arasında yaşamış büyük Türk mutasavvıfıdır. Üniversitenin adını aldığı Hoca Ahmet Yesevi, ilahî aşk, sevgi ve hoşgörüyle bezenmiş, biçimi değil, özü ön plana almış olan, doğudan batıya Türk halklarının önde gelen manevî mimarlarındandır. 
Onun yaktığı ilim ve irfan meşalesi Türk dünyasının önünü açmış ve Türk-İslam medeniyet dairesinin temel taşlarını oluşturmuştur.  “Hikmet”leri bütün insanlığa hikmet dersleri verirken, dilimizin gelişmesi ve zenginleşmesine büyük katkılar sağlamıştır. Yaşadığı Türkistan coğrafyası tarihte “Türk Rönesansı” diye ifade edilen medeniyet hamlesinin temellerinin atıldığı yer olmuştur.  
“Pir-i Türkistan”, “Hazret-i Türkistan”, “Hazret Sultan” namı ile anılan büyük bir Türk mutasavvıfı Hoca Ahmet Yesevi’nin kabrini ikinci defa ziyaret ve dua etmek bu ramazan ayında nasip oldu. Yesevi’nin doğum yeri olan Kazakistan’ın güneyindeki Çimkent’ten Türkmenistan’ın eski ismi Yesi diye geçiyor. Yesi yani bugünkü Türkistan Oğuz Kağan’ın idare yeri olarak biliniyor. Ancak Ruslar coğrafi ismi olan Türkistan (Turan coğrafyası) ismini vermişler. Yani koca Türkistan coğrafyası küçük bir şehir haline getirilmiş kasıtlı olarak. 
Piri Türkistan’ın içinde bulunduğu külliye şehre girdiğimizde sanki ondan başka bir şey görünmüyordu. Çünkü orayı kıymetlendiren değer kadar hiç şüphesiz Hoca Ahmet Yesevi’dir. Ağaçların arasından gözüken yeşil bir kubbe âdeta bir güneş hüzmesi gibi göğe yükseliyordu. 
Şimdi Pir-i Türkistan’ı onun ağzından dinleyelim: “Ölmeden önce ölürler onlar. Onlar ölümsüzlüğe ulaşırlar. Âşıklar ölmez. Her şeyin başladığı bir şehir Yesi’den 99 bin alperen, derviş, öğretmen, Türk dünyasına yayıldı Türkçeyi ve İslam’ı anlatmak için. O zaman Türk dünyasının büyük çoğunluğu gayrimüslimdi. Kimi Şaman, kimi Budist, kimisi de farklı dinlere inanıyor ve çeşitli tanrılara tapıyorlardı. İş bu zamanda yani 12. yüzyılda Piri Türkistan, alperenleri tüm bölgelere göndererek onların İslam’la müşerref olmalarını sağladı.
Yesevi anlayışı İslam’a içtenlikle sarılmak, onu yaşatmak, başka dinin mensuplarına ve bütün insanlara da şefkat ve hoşgörüyle bakmaktır. Hoca Ahmet Yesevi medfun olduğu yerde tam 63 yıl yaşamış. Ve ondan sonra da oradan ayrılmış. Buradan ayrılış sebebini de Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in 63 yaşında vefatıyla ilgilidir. Türkistan’a gidip Yesevi Baba’nın türbesini ziyaret etmemek, ona dua etmemek o manevi hazzı bir nebze de olsun solumamak çok daha büyük bir eksikliktir.  
TÜRKİYE YAPTIRDI
Hürriyetine kavuşan Kazakistan’a ilk giden sivil toplum kuruluşları arasında yer alan Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından Kazakistan’ın Türkistan şehrinde, Anadolu’nun İslamlaşmasında büyük rolü bulunan Hoca Ahmet Yesevi adına yaptırılan cami ve külliye, bundan iki yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ve  Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev’in katılımıyla ibadete açıldı.  
Orta Asya ve Selçuklu mimarisinden izler taşıyan, bölgedeki tarihi yapılarla da uyum içinde olan cami ve külliyede, kütüphane, aşevi, çok amaçlı salonlar, yemekhane, kafeterya, imam-müezzin odaları, sınıflar, morg, gasilhane gibi birçok hizmet alanı bulunuyor. Kapalı alanlarda yaklaşık 3 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği Hoca Ahmet Yesevi Camisi, yaklaşık 12 milyon dolara mal oldu. Milletimizin kardeş Kazakistan halkına vefa göstergesi ve ümmet kardeşliğinin bir nişanesi olarak inşa edilen caminin bütün maliyeti, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından karşılandı.
Bu camide teravih namazı kıldım. Cami cemaatinin gençlerden oluşması ben memnun ve mesrur etti ve Kazakistan’ın aydınlık geleceğini bu gençlerde gördüm âdeta. Yaklaşık 70 yıl komünist rejim yönetiminde kaldıktan sonra Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte 1991’de bağımsızlığına kavuşan Kazakistan’ın yardımına koşan Türkiye’nin kardeş ülkeye yönelik yardım ve destekleri hız kesmeden sürüyor.
YESEVİ’DE GENÇLER İÇİN YAZ OKULU
Türkiye ve Kazakistan başta olmak üzere Türk dünyasının farklı coğrafyalarından genç eğitimciler, Ahmet Yesevi Üniversitesince düzenlenen “Üniversiteli Gençler Yaz Okulu” adlı programda buluştu. İstanbul’da görüştüğüm Ahmet Yesevi Üniversitesi Metevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, bu yıl ikinci kez ve geniş çaplı “Üniversiteli Gençler Yaz Okulu” programı düzenlendiğini, Ankara, İstanbul, İzmir, Sivas, Astana, Almatı ve Karagandı gibi şehirler başta olmak üzere Türk dünyasından genç eğitimciler, Kazakistan’ın Türkistan şehrinde bulunan Ahmet Yesevi Üniversitesinde bir araya geldiklerini söyledi.

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 74