T
arihi Türk boylarından birini oluşturduğu bütün tarihçi ve Türkologlar tarafından kabul edilen Karaçay Türkleri’nin tarihi hususundaki ‘‘yazılı’’ belgeler 17. yüzyıldan öncesini karanlıkta bırakmakta ve bu eski devirlerdeki Karaçay Türkleri Tarihi, topluluğun yüzyıllardır milli mirasını oluşturan destan ve efsanelerle, kimi farklı görüşteki ilim adamlarının hipotez ve yargıları ile açıklanmağa çalışılmaktadır.
Bütün araştırıcıların ortak değerlendirmesi olan Türk kökenli oluş; Sovyetler Birliği’nin genel Rusçu politikasına uygun olarak yıpratılmağa ve saptırılmağa uğraşılmakta ve Türkistan Türk boylarını birbirinden ayrı köklere bağlama arayışında olduğu gibi ‘‘bazı arkeolojik buluntular’’a dayanılarak Kafkasya’nın kadim yerlileri olan Alanlarla Karaçay Türkleri irtibatlandırılmağa çalışılmaktadır. Bir yandan Karaçay Türkleri, Türklükten koparılmağa çalışılırken Büyük Sovyet Ansiklopedisi’nde “Karaçay-Balkar Dili”nin Türk dillerinden Kıpçak, Türkçesi grubuna dahil olduğu belirtilmektedir.
Sovyetler Birliği’nde yayınlanmış olan çeşitli yayınlarda da Karaçay-Balkar Türkleri’nin Türk Dünyası’nın bir parçası olduğu etnogratik ve sosyal antropolojik veriler ile desteklenmektedir.
1931 yılında Kislovodsk’da basılan “Karaçay Dili Grameri” adlı eserinde Karaçay alim Umar Bayramkul: “Karaçay dili Türk dillerinden biridir. Karaçay dilini bilen bir kimse Türk boylarıyla zorluk çekmeden konuşabilir. Kırım Tatarı, Nogay, Kazan Tatarı, Özbek, Türkmen, Kazak, Azerbaycan, Anadolu Türkçelerinin kökten Karaçay-Balkar diliyle aynıdır. Harfler aynı olsa Türk boyları, birbirlerinin kitaplarını kolayca anlayabileceklerdir…” sözleriyle Sovyetler Birliği’nin Türk halklarının birliğini açık bir şekilde savunuyordu.
Daha yakın zamanda 1969 yılında Moskova’da basılan “Karaçay Halk Şarkdan” adlı çalışmalarında Karaçay Türklerinden bir araştırıcı grubu, Karaçay-Balkar Türkleri’nin etnik kökeninin tam olarak ortaya konamadığını belirterek arkeolojik ve etnolojik çalışmalara göre Karaçay-Balkan boyunun Kuban yerlileri, Alanlar, Bulgarlar veya Kıpçak Türklerinden gelebileceğini belirtirken Karaçay-Balkan Türklerinin dil, kültür ve diğer ortak özelliklerine göre bir millet olduğunu ve dillerinin de Türk dillerinden Kıpçak dil grubuna girdiğini özellikle belirtmektedirler.
Türkologlar etnik olarak Karaçay Türkleri’nin Kuman-Kıpçak Türklerine bağlandığını ve Hazar Denizi’nin kuzeyinde kurulmuş olan Hazar Türk Devleti’nin Kafkasya’ya yayılması yıllarında bölgeye gelerek Kuman’la özdeş olarak “Kuban” adını verdikleri nehir vadilerine yerleştiğini kabul etmektedirler.
Dr. Hayati Bice
Kaynak