Kültürümüz

Ordu-yu Hümayunun Sefere Çıkış Merasimleri

o

resim

smanlı devletinin kuruluşundan on beşinci yüzyılın başına kadar padişahlar, saltanat hayatlarının çoğu kısmını seferlerde, savaşlarda geçirmişlerdir. 
Padişahların çıktıkları büyük seferlerde veziriazamların padişah maiyetinde bulunmaları mutâd idi. Hareketten önce ordunun gerekli levazımı tedarik edilir, bir kısmı daha önceden yola çıkarılırdı. Ve belirli günde de padişah yola çıkardı. 
Evvela ”Livâ-i şerif” (sancak-ı şerif) şerif bulunduğu yerden çıkarılıp Babüssaade denilen kapının önüne dikilirdi. Başta padişah olmak üzere bütün devlet erkanı, âlimler burada hazır bulunur, dua okunur, daha sonra hünkâr ”Livâ-i şerif” sadrazam ve serdarı ekreme verirdi. Padişah hareket edince solaklar ile peykler padişahın etrafında yürürdü. Eğer mevsim müsaitse padişah beyaz elbise giyerdi. 
Ordugâhta otağ-ı hümâyun önünde nöbet çalınırken başlarına tel takılı çavuşlar el kavuşturup dururlardı. Eğer bu ordu, Rumeli cihetine gidecekse, birinci günü sur dışında Davutpaşa sahrasında, sefer Anadolu’ya ise, Haydarpaşa’da bir gece veya birkaç gün kalır ve sonra yola devam ederdi. Padişahlar yolların durumuna göre at, araba veya tahtıravana binerlerdi. Beğlerbeğlerinden yol alma esnasında orduya katılanlar, ertesi gün askerlerini padişahın önünden geçirirlerdi ki, bu bir nevi padişahın teftişi  demekti. 
Savaş meydanına varıldığı zaman —Eğer muharebe Anadolu’da ise— Anadolu askerleri sağ ve Rumeli askerleri sol tarafta yer alırlardı. Eğer savaş Rumeli’de ise, emir bunun aksine olur, Rumeli askerleri sağda Anadolu askerleri solda bulunurdu. Her iki halde de yeniçeriler merkezde eyaletler askerlerinin arasında bulunur onların gerisinde muntazam süvariler, sipahiler ve silâhtar ile çevrili Padişah’ın çadırı bulunurdu. 
Seferlerden dönüşte, yüzde doksanı zaferle neticelenmiş bulunurdu, sadrazama ve öteki yararlıkları görülen komutanlara hil’atlar giydirilir, yeniçerilere bahşişler, terakkiler verilirdi. Ve pek mükemmel bir alayla hükümet merkezine girilirdi. Hattâ bazen mağlübiyetle sonuçlanan savaştan dönülse bile bunu halktan saklamak için zaferden dönülüyormuş gibi alaylar düzenlenir, şenlikler yapılırdı. 
Her seferin sonucu hususi surette yazılmış mektuplar, çavuşlar vasıtasiyle eyaletlere ve sınırları bitişik devletlere gönderilirdi. 

İlgili Gönderiler

1 / 62