MakalelerMedeniyetimiz

Nusret Mayın Gemisi

H

ayli vefasızlık yaptığımız “Nusret Mayın Gemisi”ni anmak istiyorum. Onun mübarek kumandanlarını. Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey ile Nazmi Kaptan’ı… Düşman donanması büyük saldırıya 18 Mart 1915 sabahı başlayacaktı, bu plana göre mayın temizliği yapıldı, bir gün önce gün boyunca ertesi günkü deniz harekâtı sahası gözetim altında tutuldu, Türklerin en ufak bir mayınlama girişimi olmadığı rapor edildi. Gece de bir karakol gemisi keşfe çıktı, liman sathını projektörlerle taradı. 

Bugün 18 Mart olarak takvimlerimizde işaretli gün, o gün kullandığımız Rûmi takvimde 5 Mart’a tekâbül eder. Karanlık denizde dalgalar gittikçe kabarmaktadır o sırada. Çünkü “Mart Dokuzu” diye bilinen birkaç gün süreli keskin ve kuvvetli fırtınalı bir iklim olayı vardır ve o gün bu fırtınanın günüdür. Gittikçe kabaran denizde İngiliz karakol gemisi zor ilerleyerek görevini tamamlar, gece yarısından sonra gemi kumandanı bu kadar kötü hava şartlarında Türkler hiçbir şey yapamaz diye düşünür, keşif faaliyetini keser, “temiz” raporunu verir. 

İngiliz karakol gemisinin keşif faaliyetini sonlandırıp dönüşünden sonra Nusret bir yandan dalgalarla boğuşarak, büyük bir maharetle donanmanın elinde son kalan 26 mayını Boğaz’a döşer. Ertesi gün, 18 Mart 1915 günü, zaferden emin olan İngiliz-Fransız donanmasının meşhur zırhlıları birer birer bu mayınlara çarpmaya başlayınca paniğe kapılırlar. Karadan Mehmetçiklerimizin top ateşi de eklenince onlar için mart ayının soğuk ve fırtınalı denizine gömülmekten başka yol kalmaz. 

Derler ki, bölge için “temiz” raporu veren tarama ekibini İngilizler derhal Divân-ı Harb’e vererek idam etmişlerdir. Sonra ise ekip raporu verdiği sırada bölgenin gerçekten “temiz” olduğu anlaşılmış, İngiliz hükûmeti idam edilenlerin ailelerinden özür dilemiştir. Bu rivayet, ama şu satırlar gerçek ve Churchill’e ait:

“… Bu mayınlar başlangıçta çok iyi yürüttüğümüz Çanakkale seferini hazin bir kaderle noktaladı. Bu mayınlar müttefikler arasında öyle derin ve düzeltilemez psikolojik karışıklıklar oluşturdu ki, savaşı yıllarca uzattı. Milyonlarca metrekarelik sahalara yaydı. Bu uzama ve yayılma galibi de mağlubu da perişan etti. Bu sahaların birçok yerleri insan kemiği yığınlarıyla kaplandı. Ve bu insanlar düşmanlarının kurşun ve gülleleriyle değil, 18 Mart sabahı, Çanakkale Boğazı’nın güçlü akıntısı altında döşenmiş 26 demir kap (mayın) yüzünden mahvolup gitti.”

Nusret’in bir filmi, dizisi çekilse ne muhteşem olur!

Ayşe G. Tunceroğlu

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 242