Kültür

Doksanüç Savaşında Kahraman Bir Şeyh: Hoca Mustafa Fehmi Erzincanî

*  N. Aydoğan Ünal

  İslam kültüründe âlim, evliya ve mücahidlerin çok önemli bir yeri ve değeri vardır. Anadolu’da yetişen Şey Mustafa Fehmi Erzincanî Hazretleri’de bu üstün vasıfları şahsında toplamış; Arapça, Farsça dillerine vâkıf, büyük bir âlim, tasavvufta kerametler sahibi bir Mürşid-i Kâmil, savaş zamanlarında cepheden cepheye koşan kahraman bir mücahid gazi idi.

Ayrıca sulh zamanlarında “İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olanıdır” Hadis-i Şerif’ini kendine prensip edinen, halkın her hizmetinde bulunan mütevazı ve fedâkar bir şahsiyet idi. Hoca Mustafa Fehmi Efendi, Erzincan’lı “Terzi Baba” demekle meşhur, ” Vehbi Hayyat Hazretleri” nin halifesidir.

Doksanüç Harbinde (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) Doğu cephesindeki Orduyu  Hümâyûn Mühim-ine Başkâtibi Mehmet Arif Bey, “Başımıza Gelenler” isimli hatıratında, Hazreti Şeyh Fehmi Efendi hakkında diyor ki:

Hazreti Şeyh Fehmi Erzincânî, sırf gaza ve cihad farzını yerine getirmek için ve Allah rızâsı için orduyu hümâyûna gelmişti. Kendisi, yüce Nakşibendî tarikatı şeyhlerinden ve çok âlim, mübarek bir kimse idi. Şeyh Hazretleri, Muhammedi güzel ahlâka sahip olmakla birlikte, devletin iç ve dış işlerini bilir, hastalığımızı ve sebeplerini anlamış, uyanık, siyâsî, kâmil bir insandı. Ulemâ ve şeyhler içerisinde benzerini görmediğim için yüce zâtına olan muhabbetim pek fazla idi.

Dünyada âlim ve fâzıl kimseler ve şeyhler pek çoktur, saymakla tükenmez. Fakat biz neyiz, zaman nedir, Avrupa’nın hâli nedir, millet ve devlet neye muhtaçtır. Hâle ve zamana göre devletin siyâseti neyi icâp eder? Bunu bilmezler. İslâm devletini, bin sene evvelki kuvvet ve şevketine sahip zannederek, siyâsî ve içtimaî bütün işlerini ona göre görürler.

Kendisi, ıslahatın çevreden merkeze gitmesi fikrinde olduğu için, büyük şehirlerden çok, evvelâ köylülerin tahsiline ehemmiyet verirdi. Köylülerin hiç olmazsa hükümetten gelen bir emri okumaya; tahsildâra verdiği vergiyi, alacağını, borcunu bilecek kadar hesaba vâkıf olmalarını; dinin zaruri bilgilerini muhakkak bilmeleri için köy hocalarını teşvik ederdi. Mektebi olmayan köylere mektep yaptırmak için yardım toplar, bu yolda halka yüz suyu dökmeyi de kendisine mukaddes bir hizmet sayardı.
Bu harp çıkmadan iki sene evvel, fakır, bir iş için Erzincan’a gitmiştim. Hocayı orada tanıdım. Aklım erdiği kadar tetkik ettim. Allah onu korusun! Fazilet, cömertlik, kerem, ilim ve irfan bir vücut giymiş de bu Hazret olmuş sanılırdı. Konağında ve sofrasında her zaman beş on misafir ve garip bulunur, bunların hepsine bizzat hizmet etmesini severdi.

Öncü ve Karakol Hizmetleri Yapardı

Bizim süvarilerimizin çoğu Eleşkirt ordusu ile beraber olup, henüz bize yetişemedikleri, derlenip toplanmaları daha bir iki güne bağlı olduğu için öncü ve karakol hizmetlerini görecek kimse yoktu. İşte bu mühim vazifeyi, muhip ve müritlerinden 70-80 kadar süvari ile Erzincan’dan gelip orduya katılan Hacı Fehmi Hazretleri üzerine aldı.

Hacı Fehmi Efendi, diğer başı bozuk süvarilerden toplayabildiklerini de yanına alarak, ordunun öncülük ve karakolluk hizmetlerini îfâ ediyordu. Şeyh Efendi Hazretlerinin, hareketini durmadan değiştiren düşmanın niyetini sezerek her saat başı kendi eli ile yazdığı istihbarat, Kumandan Paşa’ya peş peşe gelmekteydi

Düşmanın İçine Dalıyor

Gedikler muharebesinde, öğle ile ikindi arasında ve savaşın tam kızıştığı sırada, hemen hemen üç saatlik mesafe uzunluğundaki savaş hattı boyunca, iki taraftan ateş eden topların adedi 250 ile 300 arasında tahmin olunuyordu. Artık tüfekle kurşun sesleri, aslan kükremesi yanında sivrisinek vızıltısı kalıyordu.

Bu ara bizden atılan güllelerden birkaçı düşmanın bir top kapaklısının bütün hayvanlarını öldürdü. Yukarıda ismini hürmetle yâd ettiğim mücâhid Erzincanlı Hoca Hazreti Fehmi Efendi, yanındaki süvari ve müritleri ile koşarak kapaklıyı yakalayıp sürükleyerek ordumuza getirmiştir.

Gerçi öyle bir orduda, bir kapaklının kazanılıp kaybedilmesinin zikre bile değeri yoksa da, böyle ufak şeylerin askeri teşvik ve cesaretlendirmede pek büyük faydası vardır. Muhârebenin  kazanılması ise askerin kalp kuvvetine bağlı olduğundan,  Hazreti Hocanın himmeti, bunu bilenler için pek kıymetlidir.

* * *

Bu metin, kıymetli Türkistan Birliği okuyucuları için şâyân-ı tavsiye telakki edildiğinden Türk Alemiyiz websayfasından iktibas edilerek nazar-ı dikkatinize takdim edilmiştir. Muhtevası ve paylaştığı fikirler tamamen yazarına aittir.

 

 

 

İlgili Gönderiler

1 / 2