T
artışması 19. yüzyılın ortasında başlayan Harf devrimi günümüzde tartışmasız kabul görmüş durumda. Ancak dedesinin mezar taşını okuyamayan, bir asır önce basılmış Türkçe eserlere, anıt yapıların kitabelerine boş gözlerle bakan bir noktada olduğumuz da gerçek..
İstanbul turist kaynıyor… Bu yazı geçen hafta şahit olduğum, beni hüzünlendiren bir tablonun ürünü. Sultanahmet’te gezinen orta yaş üzeri bir turist grubuna denk geldim. Önüm sıra giden gruba halinden, konuşmasından üniversite mezunu olduğu da anlaşılan bir Türk rehberlik ediyordu. Bir yapının önünden geçerken kafileden birinin cümle kapısının üzerindeki kitabeyi gösterip “Ne yazıyor” diye sormasıyla karıştı işler.
Kitabe, eski Türkçe ama sade bir yazıyla yazılmıştı. Rehber geçiştirmeye çalıştı önce. Ama ısrarcıydı soruyu soran. Alt satırı işaret edip Burada binanın yapıldığı tarih yazılı’ demekle yetindi rehber. “Hangi tarih?” sorusu geldi peşinden. Hepi-topu on rakam. Rehber sıkıntılandı, çaresizlik içinde çevreden geçen yaşlı birini gözüne kestirip onu çevirdi, sordu, adam bilmiyorum manasında başını sallayıp yürümeye devam etti.
Dünün Türkiyesi’nde belki farklı değerlendirilir irtica zarfına konulabilirdi söyleyeceğim ama günümüzde cumhuriyet kazanımlarının kökleştiği ortamda eski Türkçe korkusunun herhalde anlamı kalmamış olmalı. Eski Türkçe hiç değilse üniversitede neden seçmeli ders olarak okutulmaz?
Avni Özgürel
Kaynak