ransa ile Almanya sınırı yakınındaki Metz şehrine
Bu Türkistan başka Türkistan. Bu Türkistan, Avrupa’nın ortasında, Fransa’yla Almanya’nın sınır taşlarını oluşturuyor. Bir adım ötesi Lüksemburg; Belçika’ya bir sigara içimi mesafade.
Asırlık çam ve meşe ormanlarıyla kaplı, başından duman eksik olmayan Türkistan vadisi, kuş cıvıltılan ve ceylanların çıkardıkları sesten gayri, sessizliğe kendisini teslim etmiş.
Türkistan, Fransa’nın doğusunda Metz şehrinin merkezine
Almanca’da da Türk anlamı taşıyan Türkstein; 1124 yılında Truchstein, 1126’da Durchelsteir, 1200’de Druchetein, 1260’da Türkenstein, 1314 yılında Dursquestain, 1422’de Turckstein, 1490’da Tricquestain, 1534’de Durckstein, 1589 senesinde Turqkestain, 1667’de Turquestein, 1719’da Turquestin ve 1956 yılında yine Turquestin şeklinde telaffuz edilmiş ve halen bu isim değişmeden devam ediyor.
3 bin hektar arazisinin yüzde 98’i ormanlık olan Avrupa Türkistanı’nda şimdi yalnız 20 ailenin yaşadığı, 33 oy kullananın bulunduğu ve evlerinin maddi değeri paha biçilmeyecek kadar değerli olan bir kasaba bulunuyor. Evlerin hemen hemen hepsinin şâle olduğu söyleniyor ve fiyatları milyarlara ölçülüyor.
At ve Koyun Vazgeçilmez Gelenek
Avrupa Türkistanı’nda lüks şâlelerin çevresi çok geniş arazilerle kaplı. Çevresi çiftlerle çevrili arazilerde, at ve koyun sürüleri var. Sorduğumuz kişiler, “Biz ne atsız, ne de koyunsuz yaparız. Bunlar bize asırlar evvel atalarımızdan kalar tarihi mirastır.” diyorlar.
Kasabada yetişen gençlerin çoğu Türkiye’de olduğu gibi büyük şehirlere göz dikmişler. Fakat zamanla şehrin kozmopolit havasından sıkılanlar ata yurtları olan Türkistan’a dönüp hayvan yetiştiriciliğine soyunmuşlar, şehirde kalanları ise hafta sonlarını bu eşsiz vadide geçirmek için geliyorlar.
Bu Türkistan Hür
Kasabanın Belediye Başkanı Rolan Muntz’la konuşuyorum. Türkistan için bilgi isteyip, kasabanın isminin nereden geldiğini soruyorum. Aynı soruyu Belediye Başkanı da bana soruyor ve diyor ki “Kasabamızın adının çok ünlü bir şövalyenin ismi olduğunu öğrendik” ve ben ekliyorum: “Bu Almanca’da ne anlama geliyor?” Cevabı şöyle:
“Turquestein, Türk kayası veya Türk taşı gibi sağlamlık ihtiva eden sert ve kuvvetli bir şövalye olmalı ki kendisine bu isimle hitap edilsin. Ne diyelim, belki o şövalye Türk’tü. Niçin olmasın?“
Aynı haritadan Belediye Başkanı’na da veriyorum ve Asya’daki Türkistan’ı gösteriyorum.
Roland Muntz: “Onlar henüz hür değil ama bizim Türkistan’ımız sonsuza kadar hür kalacak. Belki ülke değil ama hür oluşu bizi son derece memnun ediyor.” diyor.
Tarihçilere Vazife
Sessizlik ve sükûnetin hüküm sürdüğü Avrupa Türkistanı’nda tatlı su balıklarının yetiştiği göller, çeşitli av hayvanların etlerinin ikram edildiği 3 restoran var.
Avrupa Türkistanı’nı görmüş, kafamdaki soruları başta Belediye Başkanı olmak üzere kasabanın ileri gelenlerine sormuş olmama rağmen ben tatmin edici bir cevap alamadım. Tıpkı onlar da benim gibi kasabanın isminin nereden geldiğini kesin olarak bilememenin burukluğunu yaşıyorlar.
Biz gidip gördük, araştırdık. Elde edebildiğimiz bütün bilgiler bundan ibaret. Dileriz ki, meraklı bir tarihçi çıkar ve Avrupa Türkistanı’nı araştırır ve gerçek kimliğini belki ortaya çıkarır.
Hayrettin Turan